Belirtileri;
- Gözlenme esnasında, bir diğeri ile iletişim kurma sırasında veya kişinin performans göstermesi gereken durumlarda aşırı kaygılı hisseder ve rezil olacağından olumsuz değerlendirileceğinden korkar,
- Kişi değerlendirildiğini düşündüğü ortamlara ve durumlara girmekten kaçınır (sosyal ortamlara girmek yerine evde vakit geçirmek, insanlarla iletişim kurmaktan kaçınmak, yolu uzatmak pahasına kalabalık sokaktan geçmemek gibi),
- Kaçamadığı ve girmek zorunda olduğu ortamlarda ise kendince tedbirler alır (yere bakarak yürümek, güneş gözlüğü takmak, kısık sesle konuşmak gibi),
Kişinin bu kaygıları en az 6 ay sürer ve kişinin günlük yaşamında, sosyal, okul, iş hayatındaki işlevselliğini bozar
Sosyal Kaygı’da kişi bulunduğu sosyal ortamlarda yaşananları kafasında döndürüp durur ‘’böyle cevap verseydim, şöyle dursaydım’’ gibi. Bu tarz düşünceler kişinin yaşadığı sıkıntıyı arttırmakla beraber kaçınma ve güvenlik arama davranışlarını da arttırır.
Genellikle Sosyal Kaygı Yaşanılan Durumlar;
- Yeni insanlarla tanışmak,
- Telefonda konuşmak,
- Karşıt bir görüşü söylemek,
- Flört başlatmak, sürdürmek,
- Hayır diyebilmek,
- Yalnız olmadığı ortamda yemek yemek,
- Sunum yapmak,
- Kişi sayısınca az olan gruplarla sosyal aktivitelere dahil olmak(arkadaşlarla toplanma, parti),
- Kalabalık odaya girmek,
- Otorite sahibi kişiyle konuşmak,
Sosyal kaygının yukarıda belirtilen durumlarda sıklıkla ortaya çıktığı görülmektedir.
Sosyal Kaygı Bozukluğu’nun Nedenleri Nedir?
Her psikiyatrik tanı gibi Sosyal Kaygı’da da birçok etmenin nedenler arasında yer alacağından söz etmek gerekir. Yapısal etmenler(biyolojik, genetik), yetiştirilme şekli ve erken dönem çocukluk yaşantıları ve güncel çevresel koşullar rol alan etmenler arasında yer alabilir. Bazı durumlarda kişinin gerçekten de rezil olduğu sosyal bir anısının veya kendisiyle ilgili olumsuz inançlarının bulunması bu bozukluğun tetiklenmesine sebep olabilir.
Sosyal Kaygı Bozukluğu’nun Tedavisi
Sosyal Kaygı Bozukluğu’nda en temel tedavi yöntemi psikoterapidir. Psikoterapinin iyileşmede etkili olduğu bilinmekle beraber yineleme açısından da başarılı sonuçlar ortaya koyduğu bilinmektedir. Psikoterapi esnasında korkuya sebep olan gerçekdışı düşünceler değiştirilip çeşitli yöntemlerle maruziyet çalışmaları uygulanır.
